Hallâc-ı Mansûr'a DâirKudret Denizinde Bir Su Kuşu
“Hakk yolunda, ten pamuğundan, can esvabını ayıran o efendi Mansûr idi. Aslında, Mansur “Ben Hakk'ım” demedi. Bu sözü Hakk dedi. Mansûr nerede? Bu söz nerede? Bu sözü söyleyen Hakk idi, Hakk idi.
“Ben Hakk'ım” diyen Hallâc-ı Mansûr, o sözü söylemeden önce, Hak yoluna düşmüş, o yolun toprağını kirpiklerinin ucu ile süpürür olmuştu. O kendi yokluğunun denizine daldı, daldı da ondan sonra “Ben Hakk'ım” incisini deldi.
Gönlü bir ân “Ben Hakk'ım” diye çarpan kişi bugün, şu aşk ipinin üstünde asılıp durmaktadır… Gözleriyle mutlak büyüler yapıp herkesi büyüleyen de senin derdini kendisi için inceleyerek, bin türlü gerçek sırları bulur.
Aşkın kiminle bir ân anlaştı, uyuştu ise, sanki o kişinin başına belâ dökülmüş oldu. Mansûr aşk sırrından ufak bir nükte açığa vurdu da kıskançlık ipiyle asıldı.
Ben, kendini bilen ve gönlünü her zaman yanlıştan kurtaran kimselerin kuluyum, kölesiyim. Onlar, kendi zâtlarından, kendi sıfatlarından bir kitap meydana getirirler de o kitabın fihristinin adını “Ene'l-Hakk” korlar.
Gerçek bir mü'min, gerçek bir insan, Allah'ı canla başla anar, O'nu daima zikrederse, ona dikkatle bak da gör; onda, Hakk'ın nurundan gelen güzellik ne parlak olur? Bu ilâhi erlerin içleri, gönülleri ne âcâib, ne şaşılacak bir denizdir! O deniz dalgalanıp coşunca, o dalgaların her birinden “Ben Hakk'ım” sesi yükselir.”
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'den
- Açıklama
“Hakk yolunda, ten pamuğundan, can esvabını ayıran o efendi Mansûr idi. Aslında, Mansur “Ben Hakk'ım” demedi. Bu sözü Hakk dedi. Mansûr nerede? Bu söz nerede? Bu sözü söyleyen Hakk idi, Hakk idi.
“Ben Hakk'ım” diyen Hallâc-ı Mansûr, o sözü söylemeden önce, Hak yoluna düşmüş, o yolun toprağını kirpiklerinin ucu ile süpürür olmuştu. O kendi yokluğunun denizine daldı, daldı da ondan sonra “Ben Hakk'ım” incisini deldi.
Gönlü bir ân “Ben Hakk'ım” diye çarpan kişi bugün, şu aşk ipinin üstünde asılıp durmaktadır… Gözleriyle mutlak büyüler yapıp herkesi büyüleyen de senin derdini kendisi için inceleyerek, bin türlü gerçek sırları bulur.
Aşkın kiminle bir ân anlaştı, uyuştu ise, sanki o kişinin başına belâ dökülmüş oldu. Mansûr aşk sırrından ufak bir nükte açığa vurdu da kıskançlık ipiyle asıldı.
Ben, kendini bilen ve gönlünü her zaman yanlıştan kurtaran kimselerin kuluyum, kölesiyim. Onlar, kendi zâtlarından, kendi sıfatlarından bir kitap meydana getirirler de o kitabın fihristinin adını “Ene'l-Hakk” korlar.
Gerçek bir mü'min, gerçek bir insan, Allah'ı canla başla anar, O'nu daima zikrederse, ona dikkatle bak da gör; onda, Hakk'ın nurundan gelen güzellik ne parlak olur? Bu ilâhi erlerin içleri, gönülleri ne âcâib, ne şaşılacak bir denizdir! O deniz dalgalanıp coşunca, o dalgaların her birinden “Ben Hakk'ım” sesi yükselir.”
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'den
Stok Kodu:9786052071717Boyut:12,0 x 19,5 cmSayfa Sayısı:140Basım Yeri:İstanbulKapak Türü:Karton KapaklıKağıt Türü:70 gr Holmen lüks kitap kağıdıDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.