İBN SÎNÂ, yaklaşık 370 (980-81)’de Buhara yakınındaki Efşene köyünde doğmuştur. İslâm dünyasında İbn Sînâ künyesiyle meşhur olmuş; bilim ve felsefe alanındaki eşsiz konumunu ifade etmek amacıyla da “eş-şeyhü’r-reîs, hüccetü’l-hak, şerefü’l-mülk, ed-düstûr” gibi vasıflarla da anılmıştır. Batı’da genellikle “Avicenna” olarak bilinmekte ve “filozofların prensi” diye nitelenmektedir. Erken denebilecek bir çağda felsefî konulara âşinâ olmuş, dil, edebiyat, akaid ve fıkıh öğrenimi görmüş, ayrıca babasından geometri, aritmetik ve felsefe konusunda ilk bilgilerini aldıktan sonra astronomide de oldukça ileri bir seviyeye ulaşmıştır. Bu çalışmalar neticesinde başladığı tıp ve eczacılık tahsilinden sonra ileri bir düzeye ulaşmış, kendi ifadesine göre daha on altı yaşında iken birçok tabibin onu bir tıp otoritesi sayarak bilgisinden faydalandığı bir konuma yükselmiştir. Sâmânî Devleti’nin 1005’te çökmesinden sonra Buhara’yı terketmek zorunda kalmış ve uygun bir yer bulabilmek amacıyla yedi yıl boyunca çeşitli bölgelere seyahat etmiştir. Büveyhî Emiri Şemsüddevle’nin veziri olmuş, fakat ordu içerisinde baş gösteren huzursuzlukların ardından isyan çıkması sonucu, evini kuşatan isyancılar onu hapse atıp bütün mallarına el koydular. Ayrıca Şemsüddevle’den filozofun öldürülmesini istediler. Bu isteği kabul etmeyen hükümdar isyancıları yatıştırmak için onu görevinden uzaklaştırmış, daha sonra tekrar vezirlik makamına getirmiştir. Hayatının son dönemlerini İsfahan’da geçiren İbn Sînâ, Gazneli Hükümdarı Sultan Mesud’un İsfahan’ı almasından sonra evinin ve kütüphanesinin yağmalanması üzerine büyük bir sarsıntı geçirmiş, bu dönemde sağlığı da bozulmuş, devrinde yaygın olan kulunç hastalığına yakalanmıştır. 1037’de Hemedan’da vefat etmiştir. Kabri Hemedan’dadır. Kaynaklar 200’ün üzerinde eseri olduğundan söz etmektedir. Bunlardan bazıları: eş-Şifâ, en-Necât, el-İşârât ve’t-Tenbîhât, el-Mebde ve’l-Me’âd, Hayy bin Yakzân, el- Kânûn fi’t-Tıb…
İbn Sînâ - Yazarın kitapları
-
280,00TL 182,00TL
-